• 07 Temmuz 2023
  • 79
  • 0
Rehberlik
Erken Yaşta Yabancı Dil Öğrenimi

Hepimizin bildiği gibi giderek küreselleşen bir dünyada yaşıyoruz ve hızla değişen dünyada en az bir yabancı dil bilmek, sesimizi duyurabilmek ve bu dünyada bir rol sahibi olmak için kaçınılmazdır. Bu nedenle ülkemizin dört bir yerinden, farkındalığı yüksek olan aileler, erken yaşta dil edinimini sağlamak için çocuklarını kurslara göndermekte, çevrimiçi dersler aldırmaktadırlar.

Günümüzde en sık karşılaştığımız sorulardan biri, çocukların hangi yaşta ikinci yabancı dil öğrenmeye başlamaları hakkındadır. İkinci yabancı dil öğrenme yaşı, çocukların zihinsel ve bilişsel özelliklerine göre değişiyor olsa da uzmanlar iki ile beş yaş arasını uygun görmektedirler. Erken yaşta yabancı dil öğrenmeye başlayan çocukların ana dildeki gelişimi, öğrendikleri ikinci yabancı dil ile paraleller olarak artmaktadır. 

Erken çocukluktaki bireylerin beyni, bilgi emmek için tasarlanmıştır. Bunu yetişkinlerin bilinçsiz olarak şarkı sözlerini, melodileri veya hatta bazı filmlerden veya dizilerden bazı sözleri ezberlemesine benzetebiliriz. Uzmanlar, erken yaşta dil ediniminin daha kolay olmasının beynimizdeki nöronlara bağlamaktadırlar. Beynimizdeki nöronların sayısı ve kapasiteleri erken yaşlarda oldukça fazla ve güçlüdür.  Şunu da unutmamak gerekir ki, çocuklar yetişkinlerden daha basit düşünmektedirler. Soyut kavram henüz erken yaşta oluşmadığı için erken yaş grubundaki çocuklar yabancı dillerini, ana dillerini öğrendikleri gibi öğrenirler. Erken yaş grubundaki çocukların aksine yetişkinler, yabancı dil öğrenirken karmaşık cümle kalıplarını ana dillerine çevirmek isterler ve soyut düşünce yapılarının içinde boğulurlar.

Yapılan birçok araştırma gösteriyor ki, ikinci bir dil öğrenmenin hafızayı, konsantrasyonu ve çoklu görev yeteneğini geliştiriyor. Aynı zamanda çocukların problem çözme, eleştirel düşünme ve dinleme becerilerini geliştiriyor.  Bunun nedeni, erken yaşta yabancı dil öğrenmenin sürekli bir zihinsel egzersiz anlamına gelmesidir.

Erken yaşta yabancı dil edinimine başlayan çocuklar aynı zamanda diğer kültürlere karşı daha pozitif bir tutum sergilemektedirler. Diğer dillerle erken yaşta tanışan çocuklar, bu dillerle ilişkilendirilen kültürlere karşı daha olumlu tutumlar sergilerler. Bir dil öğrenme deneyimi, onları dünyayla başka türlü deneyimleyemeyecekleri şekillerde tanıştırır.

Erken yaşta dil edinimi, çocukların akademik başarısını da yükseltmektedir. Bir dil öğrenmenin bilişsel faydaları, bir çocuğun akademik başarısı üzerinde doğrudan bir etkiye sahiptir. Ek bir dili olmayanlarla karşılaştırıldığında, iki dilli çocukların okuma, yazma ve matematik becerileri gelişmiştir ve genellikle standart testlerde daha yüksek puan alırlar.

Johann Wolfgang Von Goethe’nin çok sevdiğim bir sözünü sizlerle paylaşmak istiyorum. Goethe der ki; ‘Yabancı dil bilmeyenler kendi dillerini bilmezler’. Yabancı dil bilen bireyler, her zaman bir sıfır öndedir. Farkındalık düzeyleri her zaman daha fazladır. Bu farkındalık ise erken yaşta başlamalıdır…


İlginizi çekebilir!